Su Yalıtımı
Zorlayıcı bir yönetmelik olmasa da konutlarda ilk akla gelen yalıtım çeşidi su yalıtımıdır. Bu yalıtım, su ve nemin metal, taş, beton, tuğla, ahşap gibi gereçler üzerindeki olumsuz etkilerine karşı uygulanırlar.
Su yalıtımı yapılarda nereden, ne şekilde, hangi şiddette gelirse gelsin, suyun veya nemin yapının bir bölümüne veya kapsadığı hacimlere zarar vermesini önlemek amacıyla yapılır.
Binalarda su yalıtımı çatı örtüsünden teras ve döşemelerdeki uygulamalara, temel bohçalamadan drenaj sistemlerine kadar birçok alanda kendini göstermektedir.
Su yalıtımı uygulamaları diğer tüm yalıtımlardan farklı olarak hata payı bulunmayan inşaat işleridir. Bir başka ifadeyle yüzlerce metrekare yapılmış olan bir yalıtım işinde birkaç milimetrekarelik boşluk tüm emek ve yatırımı boşa çıkarabilmektedir.
Su yalıtımı çeşitlerine örnek olarak aşağıdaki uygulamaları da belirtebiliriz.
Su Yalıtım Malzemeleri uygulama yöntemine göre değişiklik göstermektedir.
Bunlardan bazıları aşağıdaki gibi örneklendirebiliriz;
Su Yalıtımın da uygulama yapılacak alanın incelenmesi sonrası, uygulanacak yöntem, Yalıtım malzemelerine göre fiyatlar değişiklik göstermektedir. En uygun su yalıtım fiyatları için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Su yalıtımıyla beklenen fayda diğer yalıtım türlerinden farklı olarak çok çeşitlidir. İnsan sağlığının yanı sıra, yaşam konforu ve yalıtılan yapının ekonomik ömrüne kadar geniş bir fayda beklentisi bulunmaktadır.
Su yalıtımının beklenen faydalarından en az dikkat çeken ancak ciddi bir ekonomik değer içereni ise korozyonu yavaşlatarak yapının ekonomik ömrünü uzatmasıdır.
Her ne kadar betonarme eleman içindeki inşaat çeliği beton tarafından sarılıp korozyona karşı korunmaktaysa da bazı nedenler ile inşaat çeliğinde korozyon yaşanmaktadır.
Donatı etrafındaki koruyucu pasivasyon tabakasının bozulması, İnşaat çeliğinde meydana gelen korozyonun başlıca nedenleri karbondioksit veya klorun neden olduğu reaksiyonlar sonucudur.
Betonun gözeneklerinden içeri giren oksijen ve betonarmenin içinde gerçekleşen yoğuşma, betonun kılcal gözenekleri içinde dağılmış olan ve elektrolit görevi gören sudur.
Donatı kesitinde oluşan kayıp yalıtım yapılmamasından dolayı korozyona bağlı olarak oluşmaktadır donatının başlangıçta tasarlanan hesap değerlerini karşılayamamasına neden olur.
Örneğin 0 12 çapındaki bir inşaat çeliği korozyon nedeniyle ortalama 0.25 mm/yıl kesit kaybına uğramaktadır. Bu durumda donatı, 5. yılın sonunda %50, 15. yılın sonunda %85 ve 25 yılın sonunda da tüm taşıma gücünü kaybedebilmektedir.
Nem nedeniyle uygun yaşam ortamı bularak binalara yerleşen mantar, bakteri ve alglerin de insan sağlığı üzerinde çok ciddi zararları bulunmaktadır. Toksik olan siyah küfler içerdikleri mikotoksinler nedeniyle kalıcı hastalıklara yakalanmaya neden olmaktadır.
Mikotoksinlerin solunmasının öksürük, bağışıklık sisteminizin zayıflaması, aşırı mukus üretimi ve kalıcı akciğer hastalıklarına neden olduğu bilinmektedir.
Ayrıca yüksek nemin hava kalitesi üzerinde de olumsuz etkileri bulunmaktadır. Yüksek nem, astım gibi kronik solunum yolu hastalıklarını tetikleyerek ölümcül sonuçlar doğurabilmektedir.
Su yalıtımı yapılmamış binalarda yukarıda ifade edilen temel zararların yanında birçok tali zarar da meydana gelebilmektedir.
Bu nedenle yapı üretiminde vazgeçilmez bir unsur olan su yalıtımı önemini her geçen gün arttırmaktadır.